
Erken Çocukluk Dönemi ve Oyun
Çocuğun gelişim ve eğitiminde oyunun önemi çok
büyüktür. Çocuk, yaşamı için gerekli olan birçok davranış, bilgi ve becerileri,
oyun ortamında öğrenmektedir. Oyun kavramının birçok tanımı yapılmıştır. Bunlardan
bazıları:
- Oyun; çocuğun kendisini ifade etmesidir.
- Oyun; sonucu düşünülmedenyapılan hareketlerdir.
- Oyun; çocuğa hiç kimsenin öğretemeyeceği konuları,
kendi deneyimleri ile öğrenmesi yöntemidir.
- Oyun, çocuğun işidir.
- Oyun, bir uyumdur.
- Oyun, hayal ile gerçek arasında bir köprüdür.
- Oyun, bir sosyal kuruluÅŸtur.
- Oyun, çocuğun iç dünyasını yansıtan bir aynadır.
- Oyun; çocuğun kişiliğini, gelişimini sağlayan en
ideal ortamdır.
- Oyun; çocuğu yetişkin yaşamına hazırlayan son
derece önemli bir araçtır.
- Oyun, çocuğun sosyal ve ahlaki değerleri öğrendiği
bir arenadır. (Uluğ,
1997)
Oyun ile ilgili tanımlar çok fazladır. Bu tanımların bu
denli çok olması, oyunun
önemini açıkça ortaya koymaktadır. Çocuk
için, yaşamı öğrenme aracı olan
oyun, büyük öneme sahiptir. Oyun oynarken çocuk mutlu olur. Çocuğun büyümesi ve sağlıklı gelişmesi için
beslenme, sevgi, bakım
ne
kadar gerekli ise oyun
da o kadar gereklidir.
Oyun, evrensel bir kavramdır ve çocuk bulunan her
yerde oyun vardır. Oyunların türü, kullanılan araç gereç, kültürden kültüre
değişse de oyun, var olmaya devam etmektedir. Oyun oynaması engellenen
çocuklarda birtakım psikolojik, sosyal vb. alanlarda sorunların çıktığı, yapılan
araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur.
Oyun; üzerinde düşünülen, kuramlar geliştirilen
karmaşık bir kavramdır. Oyun, temelde okul öncesi çocukların, içinde yaşadığı toplumsal
çevrelerini yeniden biçimlendirdikleri, yeniden ürettikleri, çocuğa özgü bir etkinliktir
(Sevinç, 2005).
Okul öncesinde kullanılan doğal bir eğitim aracı
olması yönünden çok önemlidir. Gelişim ve öğrenme ihtiyaçlarını karşılayan bir
etkinlik olması, bu kurumlarda çalışan personelin, oyundan yararlanmasını
kaçınılmaz kılmıştır.
Oyun alanı, iyi bir öğrenme alanı olmasının yanında
pedagojik bir çevredir (Pollart ve diğerleri, 1997). Oyun, çocuğun kendini
ifade edebildiği en dolaysız ve kolay yol olması nedeniyle de öğretmenin çocukla
iletişim kurmasını kolaylaştırır. Öğretmenin çocuğu tanıması, gizilgüçlerini,
çatışmalarını fark etmesi için iyi bir oyun arkadaşı ve iyi bir gözlemci olmak
zorundadır. Okul öncesi için oyunun değerinin büyük olması nedeniyle,
öğretmenlerin de bu özellikten çok iyi faydalanmaları gerekmektedir.
Çocuk oyunlarındaki duygusal paylaşımlar, gelecekteki
toplumun ruh sağlığı açısından çok büyük önem taşımaktadır.
- Çocuk; oyunda, mutluluk, sevinç, acı, korku,
kaygı, kin, nefret, sevgi, sevilmeme, bağımlılık, bağımsızlık, aynılık gibi
birçok duyguyu öğrenir (Akandere,2003).
- Çocuk, bu tepkilerini aynı zamanda oyuna yansıtır.
- Çocuk, oyun içerisinde kendini de tanıyıp, tepkilerini
kontrol eder.
Oyunda, yaşamın doğrudan gereksinimlerini aşan ve
eyleme anlam katan bağımsız bir unsur rol oynamaktadır (Huizinga,1995).